PSİKİYATRİ HASTALIKLARINDA DEPRESYON TEDAVİSİ
26 Ocak 2022


Depresyon tüm dünyada en sık görülen psikiyatrik bozukluktur. Tedavi edilmediğinde erken ölüm, genel sağlık durumunda bozulma gibi olumsuz sonuçlar yaratırken, doğru tanınıp, uygun bir şekilde tedavi edildiğinde hastanın yaşam kalitesini arttırmak mümkün olabilmektedir. Her yaşta görülebilir ancak orta yaşlarda ve özellikle de 25-44 yaşları arasında daha sık izlenen bir hastalıktır. Çevresel, kalıtsal, biyolojik, duygusal, fizyolojik ve bilişsel etkenlerin hepsi veya birkaçı depresyonun ortaya çıkmasında rol oynarlar.  Genel olarak yaşam boyu yaygınlığı kadınlarda %10-25, erkeklerde %5-12 oranında olduğu bildirilmektedir.

Kelime anlamı çökkünlük olan depresyon; ruhsal olarak bireyin çökkünlük yaşaması yani üzüntü, keder, mutsuzluk, karamsarlık, isteksizlik, durgunluk gibi belirtiler göstermesi anlamına gelir Yaşamın önemli alanlarında iş, aile, sosyal yaşam olmak üzere bozulmalara yol açar. Depresyon ruhsal bir rahatsızlıktır, kişinin ahlakı, zekâsı veya iyi ya da kötü birisi olmasıyla ilgisi yoktur.

Bir rahatsızlık olarak depresyonda görülen en önde belirti üzüntü ve mutsuzluktur. Üzüntü normal, gerekli ve uyum sağlamanıza yardımcı olan bir duygudur. Normaldir, çünkü üzüntü, keder ve mutsuzluk bütün insanlarda zaman zaman ortaya çıkan duygulardır. Gereklidir, çünkü üzüntü bütün duygular gibi bizim ruhsal işaret sistemimizin bir parçasıdır. Üzüntü ortama duruma uyum sağlamamıza yardımcı olur yani uyumsaldır. Ancak depresyondaki üzüntü ve mutsuzluk duyguları bundan çok daha yoğun, sık ve uzun sürelidir, kişinin kendisini kötü görmesini ve geleceğe ilişkin karamsarlığı da içeririler. Depresyonun ikinci önemli belirtisi bireyin daha önceden hoşlandığı faaliyetlerden artık hoşlanmaması ve zevk almaması, aynı zamanda bunlara karşı ilgisinin kaybolmasıdır. Kişi için yıkanma, giyinme, ev işleri gibi basit faaliyetleri bile yürütmek son derece zorlaşır. Giderek o kadar kötü bir hal alabilir ki kişi gelecekle ilgili umutsuzluğa kapılarak ölümün tek çözüm olduğunu düşünebilir.

Depresyon tek bir nedene bağlı değildir. Yaşanan olaylar, kişilik yapısı ve bunlara eşlik eden beyindeki değişiklikler beraberce depresyona neden olduğuna inanılan üç ana etkeni oluşturur. Birçok kişi beyindeki bu değişiklikleri sıkıntı verici olaylar, olumsuz düşünme biçimi alkol, çeşitli ilaçlar ve kimi bedensel vb. gibi durumlar tetikleyebilir. Bunlarla birlikte yapısal olarak aileden depresyona çok yatkın olan bazı insanlarda açık bir tetikleyici etken bulunmadan da depresyon ortaya çıkabilir.

Depresyon çeşitli şekillerde tedavi edilebilir. En sık kullanılan tedavi yöntemleri ilaç ve/veya psikoterapidir. Her iki tedavinin beraber uygulandığı durumlarda ilaç tedavisi tek başına psikoterapi uygulanmasına göre depresyonun daha çabuk iyileşmesini sağlar. Orta ve şiddetli düzeyde depresyonda psikoterapi yapılsın veya yapılmasın ilaç tedavisi önerilir.

Depresyon tedavisi için kullanılan antidepresan grubu ilaçlar bağımlılık yapmaz. Bu ilaçlar başlanırken veya bırakılırken doktor önerisiyle hareket edilmesi gerekir. Bu ilaçlar depresyonun geçmesinde çok etkilidirler, uygun doza ve uygun sürede ilaç kullanan tüm hastaların yaklaşık %60-70’inde bu tedaviye cevap verir. Depresyon belirtilerinde düzelme genellikle 2-3 haftada başlar.. İlaç alırken birtakım yan etkiler hissedersiniz. Çoğu zaman bunlar hafif ve 7-10 gün içinde kaybolan yan etkilerdir. İlacı doktorunuzun önerdiği şekilde kullanmanız çok önemlidir. İlacı gün atlamadan düzenli kullanmanız, ilaç alırken alkol kullanmamanız, doktorunuza başvurmadan ilacı azaltmamanız ve kesmemeniz gerekir.

BASIN İLETİŞİM BİRİM SORUMLUSU

ALİ CEMAL ARSLAN